“Toplumumuzda kadın ve doktor olmak çok zor” açıklamasında bulunan Ebru Zülfikaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yıllar içinde geldiğimiz noktada mesleğimizin ve kadınlığımızın ayaklar altına alınmasına çok üzgünüm. Her şeye rağmen tek bir hastamın mutluluğu, hayata yeniden bağlanması tüm hüzünlerimi dağıtıyor. Bu mutluluk her şeye bedel. Bunun için her gün yeniden tutkuyla, kendi topraklarımda üretmeye, çalışmaya devam. Mesleğe yeni atılan genç meslektaşlarımın da bu tutkuyla engelleri aşacaklarından eminim. Sadece doktorluk ya da cerrahide değil, her alanda erkekler daha üstünmüş, becerikliymiş gibi gösteriliyor. Bu bizim toplumumuzda daha da köpürtülüyor. Mesleğimin ilk zamanlarında kadından cerrah olmaz, hatta doktor olmaz, diyenler vardı. Şimdi ise sadece ben olduğum için, bana ameliyat olmak için gelen hastalarım var. Aslında bu algıyı düzeltmek bize bağlı. Bizler daha çok sahneye çıktıkça, daha çok kendimizi gösterdikçe insanlar buna alışacak ve ön yargılar kırılacaktır.”
Çağdaş kadın tanımını da paylaşan Ebru Zülfikaroğlu “Çağdaş kadının kendi özgün yolu olmalı. Çağdaş kadın “mış gibi” yapmaz, içten ve samimidir. Önce kendine samimi ve dürüsttür. Kendini tüm hatalarıyla, yenilgileriyle, zayıflıklarıyla kabul eder, saygı duyar, sever, sahiplenir. Kendine bakar, yaralarını iyileştirir. Empati yapar, değer verir, topluma duyarlıdır. Bilime inanır. Bilimin ışığında kendini yeniler, önyargılı değildir, eşitlikçidir. İnsanı, hayvanı, doğayı sever, bu sevgiyle ruhunu besler, geliştirir” ifadelerini kullandı.
EHA