TBMM KİT Komisyonu'nda Et ve Süt Kurumu, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ'nin hesapları görüşüldü.

Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdür Vekili Mustafa Kayhan, komisyonda yaptığı sunumda, kuruma ait 15 işletme olduğunu, 12 et kombinasının yıllık 389 bin 500 büyükbaş, yaklaşık 3 milyon küçükbaş kesim kapasitesi ve 14 bin ton depolama potansiyeli bulunduğunu belirtti.

Kayhan, hayvancılığın iki temel ürünü olan kırmızı et ve çiğ sütte piyasanın genel görünümüne bakıldığında, çiğ sütte buzağılama dönemi olarak tabir edilen ilkbahar aylarında arz yönlü artışların, kırmızı ette ise turizm ve tatil sezonlarında talep yönlü artışların dönemsel olarak fiyatlarda dalgalanmalara neden olduğunu, bunun da hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilediğini söyledi.

Piyasalarda arz-talep dengesini sağlamak amacıyla 2013'te kurumun ana statüsünün değiştirildiğine işaret eden Kayhan, "Görev tanımına süt ve ürünleri eklenerek kurumumuza piyasa düzenleme görevi verilmiştir. ESK bu misyonuyla iki temel üründe arz açığı dönemlerinde piyasaya ürün ikame ederek, arz fazlası durumunda da alım müdahalesi yaparak regülasyon görevini başarıyla yürütmektedir." diye konuştu.

Kayhan, Yozgat Süt İşleme Tesisi yatırımının tamamlandığını ve deneme üretimine başlandığını, Trabzon Kombinası yatırımının da yüzde 96'sının tamamlandığını bildirdi.

Kayhan, 2016'dan bu yana çiğ sütte arz fazlasının olduğu dönemlerde maliyetler dikkate alınarak Ulusal Süt Konseyinin ilan ettiği referans fiyattan alımlar yapıldığını ve süt tozuna dönüştürülerek yurt dışı piyasalarına satıldığını ifade etti.

Bu yıl yurt dışı süt tozu fiyatlarının yurt içi fiyatlara göre yüksek seyretmesi nedeniyle ihracatta artış sağlandığını belirten Kayhan, dolayısıyla arz fazlalığı oluşmadığı için bugüne kadar alım müdahalesine ihtiyaç duyulmadığını bildirdi.

Kayhan, çiğ sütte ve kırmızı ette maliyet ve fiyat analizleri, piyasalara dair risk değerlendirmeleri yapıldığını ve gerekli tedbirlerin uygulandığını dile getirdi.

Komisyonda Et ve Süt Kurumu raporu görüşülürken, Genel Müdür Vekili Mustafa Kayhan'ın "yetkisiz" olduğunu iddia eden CHP'li milletvekilleri, "toplantının usule uygun olmadığı" gerekçesiyle salonu terk etti.

Komisyon üyelerinin görüş, öneri ve sorularının ardından ESK'nin 2019-2020 dönemi hesapları ibra edildi.

Komisyon, daha sonra TİGEM'in 2019-2020 yıllarına ilişkin hesaplarını görüştü.

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Başkanı Sait Kocabay, komisyonda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin farklı bölgelerinde bulunan 17 işletmede 3 milyon 270 bin dekar arazi üzerinde faaliyetlerini sürdürdüklerini dile getirdi.

Özellikle buğday gibi stratejik önem taşıyan ürünlerin tohumculuğunun geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması adına yaptıkları çalışmalara dikkati çeken Kocabay, şu bilgileri paylaştı:

"Tamamı sertifikalı tohum amaçlı olarak gerçekleştirilen başta buğday olmak üzere arpa, tritikale ve yulaftan oluşan hububat üretimi 2019’da 288 kilogram verimle 280 bin ton iken, 2020'de dekara verim yüzde 11 artışla 319 kilograma ve üretim yüzde 12 artışla 322 bin tona ulaşmış, 2021'de ülke genelinde yaşanan aşırı kuraklığın etkisiyle 2020’ye göre dekara verim yüzde 9 azalışla 289 kilograma ve üretim yüzde 12 azalışla 283 bin tona düşmüştür. İşletmelerimizin yer aldığı bölgelerin iklim şartlarına uygun olarak belirlenen 24 çeşit buğday, 6 çeşit arpa, 3 çeşit tritikale ve 1 çeşit yulaf olmak üzere 34 çeşitte ürettiğimiz sertifikalı hububat tohumları, 2019'da 169 bin ton, 2020'de 160 bin ton ve 2021'de 135 bin ton ülkemiz çiftçileriyle buluşturulmuştur. 2022'de ülkemiz çiftçilerine 200 bin ton sertifikalı hububat tohumu satışı hedeflenmiştir."

Özel sektör tohumculuk firmaları iş birliğinde, her yıl ortalama 100 bin dekar sulu tarım arazisinde patates, hibrit mısır, hibrit ayçiçeği, pamuk, pancar, sebze ve yem bitkileri gibi sertifikalı tohumların üretiminin de yapıldığını belirten Kocabay, 2022'de söz konusu alanın 130 bin dekara çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Amasya/Gökhöyük İşletmesinde ve Samsun/Vezirköprü İlçesi Narlısaray Köyü çiftçileriyle sözleşmeli üretimle 2019'da 10 ton ve 2020’de 50 ton tohum amaçlı mahsul üretimi gerçekleştirildiğini anımsatan Kocabay, "TAGEM tarafından 2021’de tescil edilen Vezir 55 çeşidi endüstriyel kenevir tohum üretim hakkı alınarak bundan sonraki süreçte sertifikalı olarak üretilmesi hedeflendi ve 2022 yılı üretim hedefi 30 ton olarak belirlendi." diye konuştu.

Kocabay, ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla tarla bitkileri olarak; her yıl ortalama 20 bin ton yağlık ayçiçeği, 120 bin ton ikinci ürün dane mısır, 10 bin ton kırmızı mercimek üretimlerinin gerçekleştirildiğini ve serbest rekabet ortamında ihale yoluyla pazara arz edildiğini anlattı.

İşletmelerde genellikle dördüncü ve beşinci sınıf toprak yapısına sahip olan ve tarla bitkileri üretimine uygun olmayan arazilerde tesis edildiğini vurgulayan Kocabay, bahçe bitkilerinde ise 1200 ton Antep fıstığı, 18 bin ton narenciye, 290 ton ceviz ve badem gibi ürünlerin üretimlerinin yapılarak pazara arz edildiğini söyledi.

Genel Müdürlüğün diğer önemli bir görev alanının da Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu büyük ve küçükbaş damızlıkların ıslahı ve üretimi olduğuna işaret eden Kocabay, "Damızlık sığır varlığının 2022'de 33 bin başa çıkarılması hedeflendi." dedi.

Kocabay, ayrıca boğa spermalarının daha kaliteli duruma getirilmesi amacıyla boğa sperması üretiminin de 2022'de 1 milyon doza ve damızlık koyun satışını da 24 bin başa çıkarmayı planladıklarını aktardı.

Damızlık koyun yetiştiriciliği faaliyetlerinin toplam 11 milli ırkla yürütüldüğünün altını çizen Kocabay, "Ülkemiz gen kaynaklarının korunması, gelecek nesillere ulaştırılması adına, 1 işletmemizde 1100 baş Ankara Tiftik keçisi, 2 işletmemizde 200 baş Kangal ve Akbaş çoban köpeği ve 2 işletmemizde 850 Asya ceylanı yetiştiriciliği sürdürülmektedir." diye konuştu.

Kocabay, Türkiye'de atçılığının geliştirilmesi ve gen kaynaklarının muhafazası için 3 işletmede toplam 1400 baş hayvan varlığı ile Safkan Arap Atı yetiştiriciliği yapıldığını söyledi.

Türkiye yarış sahalarında koşan Safkan Arap atlarının yüzde 24'ünün TİGEM yetiştirmesi atlardan oluştuğunu belirten Kocabay, kazanılan ikramiyelerin yüzde 34'ünün alındığını kaydetti.

İşletmelerde 2009'da 210 bin dekar olan sulu tarım arazisinin 2021'de 940 bin dekara çıkarıldığını vurgulayan Kocabay, "Toplam 110 bin dekar arazinin 2023'te sulamaya açılması hedeflenerek, Kuruluşumuzun toplam sulu tarım arazisi miktarının 1 milyon 50 bin dekara çıkarılması planlandı." ifadelerini kullandı.

Kocabay, 2022 yatırım programı ile Ceylanpınar İşletmesinde 12 damızlık koyun tesisi yatırımıyla ilgili sürecin başlatıldığını ve 2023’te hizmete alınmasının planlandığını bildirdi.

Ceylanpınar İşletmesinde geçen yıl Türkiye'nin en büyüğü olan 30 ton/saat kapasiteli tohum hazırlama tesisi kurulumuna başlanıldığını ve 2022 Haziran içerisinde hizmete alınmasının planlandığını belirten Kocabay, bu yatırımla Kuruluşun sertifikalı tohum hazırlama kapasitesinin 370 ton/saate ulaştığını söyledi.

Kocabay, "Ceylanpınar İşletmemizde 200 megavat gücünde Yap-İşlet-Devret modeliyle Güneş Enerjisi Santralinin kurulması yönünde çalışmalarımız başlatıldı." dedi.

Tarımsal hasılalarının 2019'da 1 milyar lira, 2020'de 1,4 milyar lira ve 2021'de 1,8 milyar liraya çıkarıldığı bilgisini veren Kocabay, "2017'de 59,3 milyon lira olan Kuruluşumuz zararı 2018'de 9,3 milyon liraya düşürüldü. 2019'da son 6 yıldan sonra 20,8 milyon lira kara geçildi. Bu karlılık 2020'de 76,7 milyon liraya ve 2021'de 132 milyon liraya ulaşmıştır." şeklinde konuştu.

Dünyada yaşanan salgın döneminde ve öncesinde tarımın, başlı başına stratejik önem taşıyan bir sektör haline geldiğine dikkati çeken Kocabay, şunları kaydetti:

"Kuruluşumuz, bu farkındalığın verdiği sorumluluk duygusuyla son yıllarda yapmış olduğu atılımlarla sertifikalı hububat tohumu ile damızlık üretimi ve dağıtımı noktasında artışlar sağlamış, sulama yatırımlarını artırarak devam ettirmiş, mekanizasyonun büyük bir kısmını yenilemiş, tarımda yüksek teknoloji kullanımını tohum ve damızlık üretiminin her alanında yaygınlaştırmıştır. 2022'de 405 milyon liralık bir yatırımla bu süreci hızlı bir şekilde devam ettirmeyi hedefliyoruz."

Komisyon üyelerinin görüş, öneri ve sorularının ardından TİGEM'in 2019-2020 yıllarına ilişkin hesapları ibra edildi.

Komisyonunda, Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ'nin 2020 yılına ilişkin hesapları da görüşüldü.

Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gezginç, Komisyonda yaptığı konuşmada, ekolojisinde üretilemeyen veya üretimi yetersiz kalan tarımsal ürünlerin yurt dışında kiralanacak arazilerde üretilmesi, tarıma dayalı sanayinin ham madde ihtiyacının garanti altına alınması, üretiminin tarımsal yatırım kalemlerinin yurt dışına ihracatının artırılması, gelecekte de gıda güvenliği ve güvenirliliğinin sağlanması hedefiyle Türkiye'nin Sudan ile 28 Nisan 2014'te imzaladığı İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşması'nın 19 Kasım 2015'te uygulamaya konulduğunu hatırlattı.

Şirketin yüzde 80'inin TİGEM, yüzde 20'sinin Sudan Tarım ve Ormanlar Bakanlığı ortaklığında kurulduğuna dikkati çeken Gezginç, "Sudan'da 12 bin 500 hektar arazide bir pilot çiftlik kurulması, 780 bin 500 hektar tarım arazisinin Türk girişimcilerin yatırımlarına açılmasının özendirilmesi amaçlandı. Anlaşmada yer alan muafiyetlerden Türk girişimcilerinin yararlanması ve tarımsal üretim temel girdilerinin ülkemizden tedarikinin sağlanması, proje kapsamında üretilecek tarımsal ürünlerin pazarlanmasına katkı verilmesi faaliyet alanı olarak belirlendi." diye konuştu.

Gezginç, söz konusu anlaşma kapsamında şirketin şubesinin 21 Kasım 2018'de Hartum'da açıldığını, projenin hayata geçirilmesi konusunda, 2018 ve 2019'da Sudan'a üst düzey resmi ziyaretler gerçekleştirilerek teknik heyetlerce etüt ve inceleme çalışmaları yapıldığını anlattı.

Ancak Nisan 2019'da Sudan'da hükûmet değişikliği yaşandığını belirten Gezginç şöyle devam etti:

"Sudan'da hükûmetin kurulması sonrasında, Mart 2021'de Tarım Orman Bakan Yardımcısı başkanlığında Bakanlık ve TİGEM'den oluşturulan bir heyetle Sudan'a bir ziyarette bulunuldu. Anlaşma kapsamında TİGEM'e tahsis edilecek arazilerin ivedilikle verilmesi talep edildi ve tutanak altına alındı. Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanı Al-Tahir İsmail Harbi 13 Ağustos 2021'de ülkemize gerçekleştirdiği resmi ziyarette 113 bin 282 hektarlık ve 12 bin 834 hektarlık olmak üzere 2 alan için koordinatları içeren belgeyi tarafımıza teslim etti. Bakanlığımız uzmanlarından oluşturulan teknik heyetin raporu sonucunda önerilen arazilerin ekonomik olarak tarımsal üretime uygun olmayacağı değerlendirildi. Türkiye-Sudan Tarım Yürütme Komitesinin 20 Aralık 2021'de Ankara'da gerçekleştirdiği Üçüncü Dönem Toplantısı'nda Sudan tarafına anlaşma metnine dercedilen sermaye taahhütlerinin yerine getirilmesi için arazilerin ivedilikle tahsis edilmesi gerektiği bildirildi, arazi tahsislerinin ivedilikle yapılması konusunda Sudan tarafıyla görüş birliğine varıldı."

Gezginç, bu kapsamda, Sudan’da yaşanan hükûmet değişiklikleri ve dünya genelinde yaşanan salgın nedenleriyle henüz üretim faaliyeti bulunmayan ancak 5 Eylül 2018'den itibaren resmi olarak faaliyete başlayan şirketin tüm yasal yükümlülükleri, uluslararası ilişkileri, idari işlemleri gibi konuların, tek karar organı olan yönetim kurulunca yürütüldüğünü anlattı.

Genel Müdür ataması asaleten gerçekleştirildikten sonra şirketin yönetim altyapısı, teşkilatlandırma ve organizasyon çalışmalarının tamamlanacağı bilgisini veren Gezginç, şirketin üretim faaliyetlerine başlaması için ise arazi tahsisi konusunda Sudan tarafına girişimlerde bulunulmaya devam edildiğini söyledi.

Gezginç, şirketin, Sudan'da tarımsal üretim alanında yatırım yapan girişimcilerin tohum gibi temel girdilerinin tedarikini sağlaması, Türk girişimcilerinin Sudan'da üreteceği tarımsal ürünleri satın alarak pazarlanması veya pazarlanmasına katkı verilmesinin her iki ülke tarımsal ticaretinin artırılması, iki ülke ekonomisine sağlayacağı katma değerin yanında her iki ülkede önemli bir istihdam alanı oluşturmayı istediğini sözlerine ekledi.

Komisyon üyelerinin görüş, öneri ve sorularının ardından şirketin 2020 yılına ilişkin hesapları genel görüşe sunuldu.

EHA