Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde birinci sınıf tarım arazisine hukuksuz bir şekilde kurulmasına izin verilen Amerikan Cargill fabrikasına ait bazı bölümlerin ruhsatlarını iptal eden yargı kararları uygulanmıyor. Ruhsatı iptal edilen bölümlerin yıkım işleminin yapılması gerekirken, kararların uygulama talebine ilişkin yazılara verilen cevaplarda, konunun bürokrasi açısından “yakan top”a dönüştüğü görülüyor.
Orhangazi Belediyesi tarafından Cargill şirketine verilen 12/01/2021 tarih ve 2021/1,2,3 sayılı yapı ruhsatları ile bu ruhsatların dayanağı olan 2019/108,109,110 sayılı ruhsatları Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin 25/01/2023 tarih ve 2021/493E., 2023/81K. sayılı ilamı ile iptal edilmiş, kararın yerine getirilmesi için İmar Kanunu’nun 32. maddesi gereği yapıların mühürlenerek çalışmasının durdurulması ve yıkılması talebiyle Orhangazi Belediyesi ile Bursa Valiliği’ne başvurulmuştu.
İlave nişasta silosu, deniz kurutucu binası, yeni elektrik trafo binasına ilişkin ruhsatların iptalinden sonra Orhangazi Belediyesi’ne yapılan başvuru sonuçsuz kalmış, yargı kararlarının yerine getirilmemesinden dolayı belediyeye karşı tazminat davası açılmıştı. Bursa 2. İdare Mahkemesi 21/12/2023 tarih ve 2023/756E., 2023/1620K. sayılı ilamıyla, “(…) her ne kadar davalı idarelerce 30 gün içerisinde yargı kararı gerekleri yerine getirilmemiş ise de, anılan yargı kararına konu olan uyuşmazlığın niteliği ve davacı üzerindeki etkisi dikkate alındığında bu durumun davacı bakımından manevi tazminata hükmedilecek şekilde elem ve üzüntüye neden olmadığı kanaatine varılmıştır” diyerek davayı reddetti. Bu karara karşı 29 Ocak 2024 tarihinde istinaf başvurusu yapıldı, dava Bölge İdare Mahkemesi önünde derdest durumda…
Kararı yerine getirmeyen Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın hakkında 12 Nisan 2023 tarihinde suç duyurusunda bulunuldu. Bursa Valiliği’nin 31.07.2023 tarih ve 122506 sayılı yazısı ve eki araştırma raporunda: “(…) müştekilerin iddialarına ilişkin olarak suç oluşturacak herhangi bir kasıtlı, kusurlu ya da ihmali bir davranış ya da görevi kötüye kullanma ve/veya başkaca bir suçun maddi veya manevi unsurunun oluşmadığı” gerekçesiyle, işlem yapılmasına gerek olmadığı belirtildi. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı “işleme konulmamasına” karar verdi.
Anayasa ve hukuka aykırı bu karara karşı Danıştay’a itiraz edildi ve sonuç beklenirken, Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığı “İşlem yapılmasına yer olmadığına” karar verdi ve bu karara karşı da, dosyanın Danıştay’da olması nedeniyle itiraz edildi.
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu başta olmak üzere davacıların, Orhangazi Belediyesi’nden, ruhsatları iptal edilen yapıların kullanma izinlerinin ve mühürlenmelerine ilişkin tutanakların gönderilmesi talebine “Belediyemizden talep edilen evraklar yalnızca ilgili kişiye ya da resmi kurumlarla paylaşılmaktadır” şeklinde yanıtla reddedildi. Bunun üzerine, Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne başvurularak, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edilip edilmediği, mahkeme ilamının yerine getirilmesi için ne yapıldığı soruldu, Orhangazi Belediyesi’nin ilgili kurumlara gönderdiğini iddia ettiği belgeler istendi. Yazıya verilen yanıtta “…şikayet konusu bütün hususların tarafınızca incelenmesi, gereğinin yapılması, yapılan işlem sonucunda mevzuatta belirtilen süre içerisinde CİMER’e ve Valiliğimize bilgi verilmesi” şeklindeki, Orhangazi Belediye Başkanlığı’na ve Orhangazi Kaymakamlığı’na yazılan yazı 22 Şubat 2024 tarihinde yanıt olarak gönderildi.
Aradan üçbuçuk ay geçmesine rağmen hiç ses çıkmaması üzerine davacılar, “İdarelerin topu birbirine atmasından anlamaktayız ki, yapılan hiçbir işlem yoktur. Fabrikanın hala çalışıyor olması da bunun delilidir. Davacılara karşı, mahkeme kararlarının uygulanmasından Devlet sorumludur. Yapılmış bir işlem varsa, buna ilişkin belgelerin gönderilmesini ve fabrikanın nasıl hala çalıştığına ilişkin konunun açıklanmasını; aksi taktirde, diğer kurumlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız” diyerek Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne tekrar başvurdu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün CİMER Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yazdığı ve CİMER’in de davacılara gönderdiği 25 Haziran 2024 tarihli yazıda şöyle denildi:
“İlgi başvurularda belirtilen yapılara ilişkin işlem tesis edilebilmesi için söz konusu taşınmazlara ait adres ve Tapu bilgilerinin (Ada/Parsel No) belirtilmesi hususunda; Bilgilerinizi arz ederim.”
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla, daha önceki süreçte yargı kararlarının uygulanmadığı tespit edilip, adil yargılanma hakkının ihlaline karar verilmiş olmasına rağmen, idarenin, yargı kararlarını bilerek ve sistematik olarak yerine getirmediği belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:
“Türk Milletinin egemenliğinin bir kısmını kullanan yargı kararlarının onlarcasını yıllardır uygulamayarak; Anayasayı ve Türk Milleti’nin egemenlik yetkisini ihlal eden kişiler ve kamu görevlilerini, bir kez daha hukuka ve insan haklarına saygılı davranmaya çağırıyoruz. Takdir yüce Türk Milleti’nin ve onun egemenlik hakkının bir kısmını kullanan Türk Yargısınındır. AİHM kararı sonrası Cargill süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından ‘yoğunlaştırılmış izleme’ye alınmıştır. Uzun dönemde Türkiye’nin kararları uygulamamakta ısrarcı olduğu kanaatine varılırsa, meselenin bir ‘ihlal’ prosedürü altında tekrar AİHM önüne getirilmesi mümkün olabilir.”
EHA - Yılmaz Efe - Bursa