MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş "Kütahya'da yapılacak 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 100. yıl kutlamaları", CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz "şeker ithalatı", AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, "İsveç'te PKK varlığı" konularına ilişkin gündem dışı söz aldı.

MHP Kütahya Milletvekili Erbaş, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 100. yıl kutlamalarının Cumhurbaşkanlığı himayesinde Milli Savunma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığının birlikte düzenleyeceği organizasyonla yapılmasını isteyerek, "Biz, 100. yıl kararnamesi ile bu yılki uygulamaların devlet töreni haline getirilmesini istiyoruz. 2023'ün provasını gelin Kütahya'da yapalım." diye konuştu.

CHP Tokat Milletvekili Durmaz, 400 bin ton şeker ithalatında gümrük vergisi alınmayacağını belirterek, "'Şeker fabrikaları vatandır satılamaz' dedik ama siz sattınız. Bu ithalat kararı, vatana ihanettir." dedi.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Özşavlı, "İsveç Hükümeti, geçen yıl kasımda PKK ile iş birliği yaparak yönetime gelmiş, o günden beri yardımını esirgemiyor. Milyonlarca avro hem silah hem de maddi yardımda bulunuyor. Dolayısıyla ülkemizin İsveç'e veto kartını sunması son derece haklıdır." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, bir yandan şehit haberleri gelirken diğer yandan Fransa'nın güneyindeki Marsilya kenti yakınlarında terör örgütü PKK yandaşlarının "festival" adı altında sergilediği görüntüleri şiddetle kınadığını ifade etti.

İki hafta önce Fransa'da, Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğuna terör örgütü sempatizanları tarafından saldırı düzenlendiğini hatırlatan Dervişoğlu, "Fransız makamlarının saldırıya gerekli müdahaleyi göstermeyip failleri de yakalayamadığı tarafımızca unutulmayacaktır. Avrupa'nın göbeğinde terör örgütünün rahatça hareket edebilmesi, sempatizan toplayabilmesi ve propaganda yapabilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği için açık bir tehdittir. Bu kapsamda, Dışişleri Bakanlığımızın gerekli tepkiyi göstermesini bekliyor, terörü, terör örgütlerini ve destekçilerini lanetliyorum." diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, ABD başta olmak üzere bazı Batılı ülkelerin terör örgütleriyle al takke ver külah ilişkileri kurduğunu belirterek, "Terör örgütü mensupları, İngiltere, Almanya, İsviçre ve Yunanistan'da çeşitli organizasyonlarla bölücü faaliyetler yürütmekte, 30 Mayıs 2022'de Fransa'nın Marsilya kentinde 'ideolojik eğitim kampı' kisvesi altında Türkiye'yi hedef almaktadır. Kırk yılı aşkındır canımıza, vatanımıza, insanlarımızın hayatına kasteden terör örgütlerine ve iş birlikçilerine tahammülümüz yoktur. Türkiye, uluslararası hak ve yükümlülüklerine dayanarak gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonlarını başarılı ve kararlı bir şekilde devam ettirecektir." değerlendirmesinde bulundu.

TEKNOFEST'in bu yılki etkinliğinin Azerbaycan'da düzenlenmesinin "Dilde, fikirde, işte birlik" vizyonunun önemli bir göstergesi olduğunu dile getiren Akçay, "Bu organizasyonun Azerbaycan'ın bağımsızlığının 104'üncü yıl dönümünde ve İstanbul'un Fethi'nin 569'uncu yıl dönümünde gerçekleştirilmesi tarihi bir anlam ve öneme sahiptir." ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Gezi'den darbe çıkarılmaya çalışıldığını" söyleyerek, "O günlerde Gezi'de darbe görmeyen o günün muhalefet liderlerinin bugün Gezi'ye 'darbe girişimi' demelerini de milletimizin takdirine bırakıyoruz. Ama biz Gezi'nin arkasındayız, haksız Gezi tutuklamalarının, haksız Gezi cezalarının elbette üst mahkemelerden ama en başta milletin vicdanından döneceğine de inanıyoruz." diye konuştu.

Ankara'nın Çubuk ilçesindeki şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili davanın tamamlandığına işaret eden Özel, "O davanın gerçek iddianamesi partimiz tarafından basılmış, tarihe bırakılmıştır; günü gelince, demir çubukları, hazırladıkları çubukları dağıtanlar, işaretlerle sevk ve yönlendirme yapanlar, 'Yakın o evi, yakın o evi' diyenler, sonra da eline mikrofon alıp 'Arkadaşlar, mesajınız alındı, dağılabilirsiniz' diyenler, azmettiriciler ve oradaki caniler yeniden yargılanacak." ifadelerini kullandı.

Özel, "Çubuk Davası'nın müsamere perdesi bugün kapandı, adalet perdesini gelecek sene seçimden sonra açacağız." dedi.

Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Öngören Kanun Teklifi'ne ilişkin Özel, "Esas mesele şu; yeni bir suç türü icat ediliyor. Normal şartlarda dezenformasyonla mücadeleye ihtiyaç var mı, var. Madde doğru yazılsa iyi olur. Bir de bir şeye ihtiyaç var; bağımsız bir yargı lazım." görüşünü paylaştı.

Özgür Özel, bugün Meclis'te bir araya geldiği Medya Dayanışma Grubu üyesi basın meslek örgütü temsilcilerinin bu düzenlemeye karşı olduğunu belirterek, bu düzenlemenin basın meslek örgütleriyle müzakere edilmesinin önemli olduğunu ifade etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Gezi Parkı olaylarının tarihe "Gezi vandalizmi" denilen bir kavram hediye ettiğini belirterek, 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulansın kullanılamaz hale geldiğini, 326 iş yeri, 201 aracın tahrip edildiğini, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağının yıkıldığını, yapılan araştırmalara göre Gezi vandalizminin Türkiye'ye doğrudan 1,4 milyar dolar tahribatı, dolaylı maliyetinin ise yüzlerce milyar dolar olduğunu söyledi.

Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Öngören Kanun Teklifi'nin, Adalet Komisyonu ve tali komisyon olarak Dijital Mecralar Komisyonu'nda görüşüleceğini dile getiren Ünal, bugün Medya Dayanışma Grubu üyesi basın meslek örgütü temsilcileri ile kendisinin de bir araya geldiğini ve onlarla konuları müzakere ettiklerini söyledi.

Mahir Ünal, "Biz basın kartıyla ilgili düzenlemede şunu yapabilirdik: Teklifimizde 'alt düzenlemelerle, ilgili yönetmelikle bu hususlar düzenlenebilir' diyebilirdik ama biz bunu tercih etmedik, kanunda açık bir şekilde, herhangi bir hak kaybı olduğu takdirde bunun yasal çerçevesi oluşsun istedik." dedi.

Komisyonlarda muhalefetin ve ilgili tarafların gerekli itirazları dile getireceklerini kaydeden Ünal, "Eğer bizim ifade özgürlüğünü, eleştiri hakkını, basın özgürlüğünü kısıtlamak gibi bir niyetimiz olsaydı biz bunu TCK 125'te 'Kişilere Karşı Suçlar' başlığı altında ele alırdık, oysa biz bunu 217/A ile 'Kamu Barışına Karşı Suçlar' başlığı altında düzenleyerek üç aşamalı ve üç gerekçeli bir düzenleme yaptık." diye konuştu.

"Bir şeyin dezenformasyon olduğuna kim karar verecek?" diye soranlara "Buna da yargı karar verecek." dediklerini anlatan Ünal, "İktidarlar gelir geçer, bazı kurumların meşruiyetini tartışmaya açarsak bu bizim öncelikle milletimizin, halkın zihnindeki meşruiyet algısına zarar verir. Türk yargısı bağımsızdır. Hakimlerimiz ve savcılarımızla ilgili sürekli olarak 'Sarayın hakimi', 'Sarayın savcısı' gibi ifadeler doğru değildir, yanlıştır. Bu hakimler ve savcılar onurlu ve haysiyetli insanlardır, Türk milleti adına karar vermektedirler. Bununla ilgili eğer bir sorun varsa HSK zaten gerekli düzenlemeleri yapmaktadır." ifadelerini kullandı.

Özgür Özel ile mahkemeleştiğini ve Özel'in bu mahkemeyi kazandığını aktaran Ünal, "Bu kararı veren hakim, bu kararı veren mahkeme onurlu bir karar vermiştir. Burada ben, şimdi, bu yargı kararı benim aleyhime çıktı diye ben bu hakim ve savcılarla ilgili bühtanda mı bulunacağım? Böyle bir şey olamaz." değerlendirmesinde bulundu.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Eskişehir'deki Dede Korkut Parkı'nda "yoga yapan kadınların engellendiği" iddialarını dile getirerek, "Yani insanların yaşam alanlarına, özel hayatlarına, kıyafetlerine, hangi sporu yapacaklarına karışmayın artık. Yoga da yapar, müzik de yapar, spor da yapar; buna iktidarlar karışamazlar, valilikler yasaklayamazlar. En güzel tepkiyi, kadınlar parkta topluca yoga yaparak gösterdiler, onları buradan selamlıyorum." dedi.

EHA