Serkan Bebek’in düzenlediği basın toplantısına, Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi, Yeni Kuşak Köy Enstitüsü Derneği Bursa Şubesi, 2017 tüm Emekliler sendikası Bursa Şubesi, Bursa Barosu, CHP Bursa İl başkan yardımcısı, CHP Bursa İl örgütü, Veli der Bursa şubesi, CHP Bursa il başkanlığı il sekreteri ve avukatlar katıldı. TÖSEN ve Serkan Bebek’e sa9hip çıkan sivil toplum örgütleri, anayasa, laiklik, bilimsel eğitim ve Atatürk’ü savunmaya devam edeceklerini vurgulayarak, ÇEDES ve Tarikatlara izin vermeyeceklerini yinelediler.
Burada bir konuşma yapan Serkan Bebek, süreçle ilgili önemli bilgiler verdi. Bebek, “Değerli basın emekçileri, değerli kamu emekçileri ve değerli kurum temsilcileri basın açıklamamıza hoş geldiniz. Bugün burada anayasayı, laikliği savunduğumuz için bizlere disiplin cezasını uygun görüp eğitim çalışanlarına din düşmanını denilerek eğitim çalışanlarına nefreti şiddeti meşru gösteren, milli eğitim temel kanununu anayasayı ve laiklik ilkesini değil tarikatları meşru kabul eden Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünü kamuoyuna teşhir etmek amacıyla bir araya geldik.
Görev yaptığım Faik Yılmazipek ilkokulunun önünde ve içinde mesai saatleri dışında uyuşturucu kullanılması, yine bu okul bölgesindeki bir tarikatın okulda eğitim gören çocuklara nüfus etmeye çalışması sebebiyle bursa veli der şubesi ile beraber 19 Mart tarihinde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Bu basın açıklamasından sonra okul aile birliğinde görevli bir veli tarafından din düşmanı şeklinde hedef gösterildim.
Beni hedef gösteren, kin ve nefret suçunu işleyen bu velinin okulda eğitim gören çocuğunun sınıf öğretmeni ile beraber bu durumu okul idaresine bildirmemize rağmen okul idaresi süreçle alakalı bizle hiç iletişime geçmemiştir. Zaten okuldaki öğretmenlere, velilere hakaret eden okuldaki öğrenciye seni, öldürürüm, camdan atarım şerefsiz ifadelerini kullanan bir okul idaresinden bu soruna çözüm beklemek de bizim hatamızdı. Bu veli tarafından kendi velilerime okul içinde herkesin duyacağı şekilde sen de Serkan öğretmen gibi din düşmanı mısın diye söylemleri duyunca bursa il milli eğitime teftiş talebinde bulunduk.
Soruşturma sürecini yürüten müfettişler ise Bana din düşmanı diyen beni hedef gösteren veliyi haklı bularak okul bölgesindeki tarikat gerçeğini yok sayarak soruşturma talebinde bulunan benken beni kınama cezası ile cezalandırmışlar hatta daha da ileriye giderek sendika genel merkezimizin tüm Türkiye’de çedese yönelik mahalle toplantılar yapılacak eylem kararına istinaden 8 ay önce 2023 Aralık ayında bursa barosu ve veli der şubesi ile beraber yaptığımız çedese yönelik mahalle toplantısını, sendikal çalışmayı okulun görevleri arasında sayarak bir de okulda çedes faaliyeti olmadığı halde varmış gibi bir algıya sebep verdiğimizi sendikal yetkimizi kısıtlamaya giderek yetki gaspı yaparak anayasal bir çalışmayı suç konusu haline getirmişlerdir. Neden mi?
Çünkü bu sendikal çalışmadan sonra bir çok veli okula dilekçe vererek gönüllük esasına dayalı çedes projesine çocuklarının dahil edilmesini istemediğine dair dilekçe vermiştir. Okulda çedes faaliyeti ile alakalı ilkokulda görevli öğretmen Macide öğretmen, Ortaokulda ise Mahmut Öğretmendir. Çedes projesi üzerine değerler kulübüne öğrenci seçimleri ise yapılmıştır. Müfettişler var olan çedes faaliyetini de yok saymayı tercih etmiştir. Kaldı ki biz bu sendikal faaliyeti okula yönelik değil alacahırka ve Demirkapı halkına yönelik mesai saatleri dışında ve okul dışında gerçekleştirdik.
Çok enteresan bir soruşturma sürecine tanıklık ettik. Gelen müfettişler tanık gösterdiğim velilerin hepsini dinlememiş, tanıklığını dinleyeceği velilere ise sert davranmışlar ve veliler kendini ifade verirken rahatsız hissettiklerini bana dile getirmişlerdir. Hatta daha da ileriye giderek tanıklık dinleme yerine yönlendirme yaparak hedef göstererek size çedes ile alakalı dilekçeyi Serkan öğretmen mi verdi bursa barosundan avukat kemal özgür bey mi verdi şeklinde sorular sorulmuş, hayır dilekçeyi biz hazırladık diyenlere ise siz bu dilekçeyi yazamazsınız denilmiştir.
Daha da enteresan olan ise gönüllük esasına dayanan çedes projesini neden istemedikleri velilere sorulmuştur. Bu süreci velilerden duyar duymaz Bursa İl Milli Eğitimden il müdür yardımcısı ve başmüfettişe soruşturmanın usulen hatalı yürütüldüğü, tanıklıkların dinlenmesi gerektiğini yorum katılarak yargılama şeklinde bir sürecin doğru olmadığını dile getirdiğimizde beni sonrasında il milli eğitimden arayan başmüfettiş müsterih olmamız gerektiğini böyle bir şeyin olmayacağını dile getirdiyse söylediği gibi olmamıştır.
Soruşturma sürecinde Bana din düşmanı denilip denilmediği ve tarikat gerçeği sorulmamış olsa da velilerin gizlenmek istenen tarikat gerçeği ile bana anlattıklarını buradan bizler kamuoyuna anlatalım. Bugün burada bu gerçeği anlatacak 7-8 veliden bir tanesi aramızda, birazdan o da size bu gerçeği yaşadıklarını anlatacak.
Veliler, çocuklarının kendi bilgisi ve izni dışında bu tarikata gittiğini, burada iken ailelere haber verilmediğini, çocuğunu bulamadığı için yarım saat kapıda arayan velinin daha sonra çocuğunu tarikatta bulduğunu bizlere dile getirmiş, yine bir veli 7 yaşındaki çocuğuna burada bulaşık yıkatıldığını, yine bir başka veli ise çocuğumu burada atatürk’e düşman ettiler, paranın üzerinde Atatürk var diye parayı tutmuyordu psikolojisini zor toparladık demiştir.
Bu gerçekler Bursa İl Milli Eğitim tarafından yok sayılarak benim hayali bir tarikat yarattığımı iddia ederek okul önünde yaptığımız basın açıklamasında tarikat istemiyoruz dediğimiz için okul veli – okul aile birliği arasında gruplaşmaya ve öbekleşmeye sebep olduğumuzu iddia etmişler ve bana ceza vermeyi uygun görmüşlerdir.Buradan onlara bir kez daha dile getirelim bizim tarikatlar karşısında duruşumuz bellidir. Biz bu merdiven altı tarikatların sadece gerçeğiyle değil bunların hayalini kuranlarla da mücadele etmeye devam edeceğiz.
Çocuklara maket mezar başında annesi ölmüş gibi ağıt yaktırılması, ellerine gerçek bıçak verilen çocuklara sınıfta hayvan kesme provası yaptırılması, Filistinli taklidi yaptırılarak üzerlerine kefen örtülen öğrenciler gibi birçok çedes skandalını Türkiye kamuoyuna bursadan teşhir etmiş bir sendikacı ve eğitimciyim. Bu sebeple 2-3 ay önce akit gazetesi tarafından da kimdir bu serkan bebek şeklinde bir haberle hedefe konuldum.
Bu kararın verilmesinin sebebi bellidir. Bizim gibi kamusal, bilimsel, demokratik, laik, parasız eğitimi savunan eğitimciler cezalandırılarak bizim gibi düşünen eğitim emekçilerine gözdağı verilmek isteniyor. Bursa il milli eğitim bu kararla diyor ki veliler tarafından okullarda öğretmenler, din düşmanı ya da farklı söylemlerle hedef gösterilip şiddete açık hale getirebilir. Aile bilgisi olmadan çocuklar tarikata gidebilir, burada çocuklar Atatürk’e düşman edilebilir bunda herhangi bir sorun görmüyoruz demektedir. Bunu da sormak istiyoruz. Bursa il Milli Eğitim Bu tarikat tarafından mı yönetilmektedir?
Hakkımda istenen bu kınama cezası kararından bu hukuk garabetinden bir an önce dönülmelidir. Bu karardan dönülmezse daha fazla veli ile bursa il milli eğitim önünde bölgedeki tarikat gerçeğini velileri konuşturarak anlatmaya devam edeceğiz. Bursa il milli eğitime buradan sesleniyorum. Bu yanlışta ısrar etmek yerine tarikatlara sahip çıkmak yerine anayasa ve anayasadaki laiklik ilkesine sahip çıkın. Kendi personellerinize sahip çıkın.
Değerli dostlar, değerli veliler değerli halkımız ÇEDES projesi kapsamında okullara “manevi danışmanlık” adı altında imam-vaiz görevlendirilmesi, Eğitim biliminden pedagojiden habersiz, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri çocuklarımızla karşı karşıya getirmek travmatik etkileri de beraberinde getirecektir. ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Eğitim öğretmenin işidir, okullarda dersi öğretmenler verir. Siyasi iktidar, bir dönem ortaklık yaptığı Gülen Cemaati eli ile sürdürdüğü eğitimde gericileşme hamlesini, bugün farklı ellerle olsa da aynı anlayışla ve olanca hızıyla sürdürmektedir.
Yine aynı anlayışla eğitim kurumlarındaki gerici kadrolaşma dün okulların kapısını Gülencilere açarken bugün farklı tarikatlara açmakta, çocuklarımızı –isimleri farklı da olsa- tarikatların kucağına itmektedir. Töbsen bursa il temsilciliği olarak aynı zamanda bu ülkenin bir eğitim neferi bir yurttaşı olarak Kamusal, Bilimsel, Demokratik, Laik, Parasız eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Çedes’e ve tarikatlara geçit vermeyeceğiz” dedi.
EHA - Yılmaz Efe - Bursa
TÖB-SEN Serkan Bebek, ÇEDES ve Tarikatlara İzin Vermeyeceğiz
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bursa Temsilcisi Serkan Bebek, ÇEDES ve tarikatlara yönelik basın açıklamalarının ardından Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından disiplin suçu işlediği öne sürülerek kınama cezası aldı. Kınama cezasının ardından Osmangazi İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapan Serkan Bebek, yaşanan süreci detaylarıyla anlattı.

05 Ağustos 2024, Pazartesi - 19:13