Global moda markası DeFacto, ABD’nin New York şehrinde ‘Dijital Çağda İnovasyon, Teknolojik Değişim ve Eğitim’ başlığıyla düzenlenen Birleşmiş Milletler ‘Kadının Statüsü Komisyonu CSW67 (2023)’ zirvesine katıldı. Kadınların iş dünyasındaki yerini ve katılımını güçlendirmeye yönelik girişimi olan ‘Mutlu Kadın Hareketi’ ve şirketin sosyal sorumluluk anlayışıyla pekişen ‘Kumaştan Hayaller’ projesinin ilham verici hikayelerini paylaştı.
DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol, zirvenin ilk gününde bir, ikinci gününde ise iki farklı panelde konuşma gerçekleştirdi. BPW İspanya tarafından düzenlenen ilk panelde DeFacto’nun değerleriyle örtüşen cinsiyet eşitliği ve kadınların iş dünyasındaki yerini güçlendirmeye giden bir yol olan dijitalleşme ele alındı. Diğer panellerde ise 'Genç Değişim Yaratıcıları -Küresel Hedefler Ruhuna Sahip Geleceğin Ahlaki Liderleri' başlıklarıyla toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede eğitim ve finansal bağımsızlığın önemi gibi konulara değinildi. Bütünsel gençlik gelişimi için eğitim ve desteğin önemine dikkat çeken Şenol, DeFacto'nun 'Mutlu Kadın Hareketi' ve 'Kumaştan Hayaller’ kapsamında kadınları nasıl güçlendirdiğini anlattı.
“Yaptığımız ve yapacağımız girişimlerle kadınların yaşamlarını iyileştirmeye kararlıyız”
BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) protokolünü 2015 yılında imzalayan Türkiye'nin ilk perakende şirketi olduklarını belirten DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol, "CSW67'de beşinci kez üst üste konuşma yapmak benim için bir zevkti. Kadınların iş hayatındaki yerinin güçlendirilmesi ve eşitliğinin teşvik edilmesine yönelik küresel hareketin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. DeFacto, hem teknolojiyi hem de eğitimi öne çıkaran girişimlerle dünyanın dört bir yanındaki kadınların yaşamlarını iyileştirmeye kararlıdır" şeklinde konuştu.
Önder Şenol ayrıca 90’dan fazla ülkede faaliyet gösteren DeFacto’nun çalışanlarının yüzde 53’ün kadın olduğunu belirtirken, yönetim pozisyonunda ise yüzde 45 oranda kadın çalışan bulunduğunu söyledi.
CSW67'nin 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması ve Tüm Kadın ve Kız Çocuklarının Güçlendirilmesi için Dijital Çağda İnovasyon, Teknolojik Değişim ve Eğitim' teması ile ilgili olarak ise Şenol, DeFacto'nun 'Kumaştan Hayaller’ girişimine dikkat çekti. Proje kapsamında DeFacto fabrikalarından ve tedarikçilerinden elde edilen ihtiyaç fazlası kumaş ve aksesuarlar, kız öğrencilere tekstil ürünlerinin tasarım ve üretimini öğreten meslek liselerine gönderildiğini belirten Şenol “Onlar da hayal güçlerini kullanarak bu kumaşlardan ürünler tasarlıyor ve üretiyorlar. Daha sonra bu ürünler mağazalarımızda müşterilerimizin satışına sunuluyor ve elde edilen gelir Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) projelerini desteklemek üzere kullanılıyor. Dolayısıyla Kumaştan Hayaller projesi sürdürülebilir yapısı itibariyle geri dönüşüm, eğitim, mutluluk ve umut alanında eş zamanlı olarak bir farkındalık sağlıyor” ifadelerini kullandı.
“Sorumluluk almaya devam edeceğiz”
Önder Şenol konuşmasında ayrıca şubat ayının başında Türkiye'de yaşanan deprem felaketi sonrası DeFacto'nun depremden etkilenenlere yönelik çalışmalarından da bahsetti. Şirketin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile çalışarak, deprem bölgesinde bakanlığın himayesi altındaki tüm çocukların bir yıl boyunca kıyafet ihtiyaçlarını sağlamayı taahhüt ettiğini belirten Şenol “Depremin en yıkıcı etkisi elbette çocuklarımız üzerinde oldu. Belki de onlar için ömür boyu sürecek bir onarıma ihtiyaç var. Ailelerini ve evlerini kaybeden çocuklar için hemen harekete geçmek istedik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile imzaladığımız protokol çerçevesinde deprem bölgesinde koruma altına alınan çocukların 2023 yılı boyunca giyim ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ayrıca Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan "Deprem Yardımlaşma Seferberliği" kapsamında faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki müşterilerimizin katılımı ve desteğiyle, e-ticaret platformumuz üzerinden, ticari amaç gütmeden ve yetkililerin koordinasyonunda sipariş kabul edecek ve ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak yapıları kurduk. Bu alandaki çalışmalarımız devam ediyor ve daha iyi bir gelecek inşa etmek ve çocuklarımızın umutlarını yeniden yeşertmek için sorumluluk almayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
DeFacto son olarak deprem bölgesinde yer alan iş ortaklarına yönelik başlattığı çalışmada, siparişlerinde depremden zarar gören bölgelerdeki üreticilere öncelik vereceğini açıkladı. ‘Üretim hiç durmasın’ yaklaşımıyla hareket eden DeFacto, bu çerçevede deprem bölgesindeki iş ortaklarını önceliklendirip toplamda 6,5 milyon adet ürün siparişi geçecek. Şirket üreticilerin ödemelerini de Tedarikçi Finansmanı Sistemi (TFS) ile erken gerçekleştirilecek.
EHA