TBMM’de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Yeneroğlu’nun konuşmasından satır başları…

“Hükûmet kötü yönetimi sebebiyle ülkeyi bir çıkmaza sürükledi ve halkımızın desteğini büyük oranda kaybetti.

Her gün ülkenin her tarafından hükümete “artık yeter” diyen tepkiler duyuyoruz.

İşte bu tepkiler duyulmasın, insanlar konuşmaya çekinsin, yapılan yanlışlar ifade edilmesin diye hükümet, basını ve sosyal medyada fikirlerini dile getiren insanları susturma çabası içerisine girdi.

Hatırlayınız, iki ay önce seçim kanunlarında değişiklik yaparak kendilerine yarayacağını düşündükleri değişiklikler yapmışlardı. 

Şimdi de gazetecileri, internet haber sitelerini susturalım, sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşları susturalım, susmayanları yargılayalım, sitelerini kapatalım, cezalarla yıldıralım diye kanun teklifi verdiler.”

 ‘Kamu gücü ve hukuku milletin sırtında sopa gibi kullanıyorlar’

“Zaten milletin desteğini nasıl alırız, ülkede işleri yoluna nasıl koyarız, adaleti nasıl tesis ederiz, demokrasiyi nasıl güçlendiririz, ekonomiyi nasıl düzeltiriz diye kafaları çalışmıyor. 

Onun yerine; ülkeyi daha despot bir anlayışla yöneterek haber alma ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, insanların susturulduğu bir ortamda baskıyla, hilelerle, kamu gücünü ve hukuku milletin sırtında bir sopa gibi kullanarak bir şekilde seçim kazanabilir miyiz diye somut planlar yapıyorlar…

İşte bu çirkin planların sonucu olarak Basın Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini meclise getirdiler.”

İddia ettikleri gibi dertleri dezenformasyonla mücadele değil. Zaten dezenformasyonu kendileri yapıyorlar. Halkı kendileri yanıltıyor, gerçek dışı bilgileri propaganda aparatları ile yayıyorlar. 

 ‘Makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur’

“Bu kanun teklifi ile birinci olarak, basın kartı alabilecek kişiler ile basın kartı alabilecek kişilerde aranan şartlara ilişkin düzenlemeler, Basın Kanunu içinde düzenlenmek isteniyor.

Bugün gözaltına alınan, tutuklanan gazeteciler hükümete hatırlatıldığında utanmadan ‘zaten onlar gazeteci değil’ diyorlar. İşte bu sözü daha rahat söyleyebilmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar.

Hükümetin, uysal gazeteci, makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’de gazeteciler özgürce konuşabilmeli, yazabilmeli ve soru sorabilmelidir.”

 ‘İnternet haber sitelerini kontrolleri altına almak istiyorlar’

“İkinci olarak, internet haber sitelerini kontrolleri altına almak istiyorlar. 

Kanun teklifi ile internet haber sitelerinin sorumlularının her türlü bilgilerinin alınarak kayıt altına alınması öngörülüyor. 

Burada iktidarın hedefinin ne olduğu çok açık.

İnternet haber sitelerine açıkça müdahale edecekler. Haberleri silme baskısı yapacaklar. Alakalı alakasız soruşturmalarla haber sitelerini yıldıracaklar. 

Direnmeye çalışan olursa bu sefer internet haber sitesinin sorumlu yazı işleri müdürleri, yöneticileri gözaltına alınacak, yargılanacak. İşte tüm bu süreci gören internet haber siteleri kendilerini oto-sansüre mecbur hissedecekler”

 ‘Vatandaşları sosyal medyada susturmak istiyorlar’

“Üçüncü olarak, getirilmek istenen düzenlemeyle sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşlarımızı susturmak istiyorlar.

Kanun teklifinde ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diye yeni bir suç ihdas ediyorlar.

TCK’da yapılacak olan düzenleme ile sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimseye 3 yıla kadar hapis öngörülüyor.

Hükümet açıkça, insanlarımızın ifade hürriyetlerini yok etmeye ve seçime giderken tüm toplumu baskı altına almaya çalışmaktadır.”

 ‘Ülkeyi tam bir polis devletine çevirmeye dönük adımlar’

“Kanun teklifinde sosyal medya ağının belirli içeriklerin kaldırılması veya belirli hesaplara Türkiye’de erişimin engellenmesi talimatı verilebilmesini açıkça yazmış durumdalar. Talimat verip de sildirmek istedikleri tweetleri Twitter silmezse, bazı hesaplar ülkede yasaklanmazsa bu sefer temsilciye yaptırım uygulayacaklar, reklam yasakları uygulayacaklar. Bunların yanı sıra Twittera ve diğer sosyal medya sitelerine Türkiye’den girişi imkansız kılacak kadar trafik bandının daraltılmasını da öngörüyorlar. Söz konusu yasal düzenlemeler ifade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklere müdahaleleri yok etmek ve ülkeyi tam bir polis devletine çevirmeye dönük adımlardır."

EHA