Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin (BUÜ) senato toplantısına katıldı. Burada üniversite yöneticileri ve akademisyenlere hitap eden YÖK Başkanı Özvar, “Araştırma Üniversiteleri YÖK Performans İzleme Kriterleri” başlıklı bir de sunum yaptı.
Akademik ve idari personelin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar; “Öğrenci beklentileri değişmeye başladı. Bu beklentileri dikkate almayan bir yükseköğretim yönetimi ne ülke çapında ne de üniversite ölçeğinde başarılı olamaz. Bu bakımdan üniversite yöneticileri öğrencilerin beklentilerini, isteklerini ve hayallerini dikkate almak durumundadır. Devlet üniversitelerinde bazen bu konuya itirazlar gelebiliyor. Biz bu noktada her türlü desteği vermeye hazırız. Avrupa’da bazı ülkelerde kapanma noktasına gelen üniversiteler var. Dünyanın farklı yerlerinde öğrenci beklentilerinin ön plana çıkarıldığı yenilikçi girişimlere rastlıyoruz. Bu konu artık önemli bir parametre haline gelmiş durumundadır. Elbette sadece öğrenci beklentilerini dikkate alarak değişimler yapılsın demiyoruz. Bazen savaşlar, büyük salgınlar, afetler veya benzeri beklenmedik hamlelere cevap veremeyen yükseköğretim kurumları başarısız olabilir. Yakın zamanda pandemi döneminde ülkemizin hiç de fena bir performans göstermediğini söyleyebiliriz” diye konuştu. 
Yükseköğretim kurumlarının toplumların vazgeçilemez parçalarından birisi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Erol Özvar; “Türkiye’de 185 bini bulan öğretim elemanlarıyla birlikte bu konu camia içerisinde 7 milyon insanın eğitim-öğretim gördüğü bir sektörden bahsediyoruz. Bunların 4,5 milyonu örgün eğitimde yer alıyor. Üniversitelerin bu anlamda Türkiye beşeri sermayesine nitelik katması bakımından çok önemli bir fonksiyonu icra ettiğini düşünüyoruz.
Üniversitelerimizde bugün meslekten ziyade gençlerimize yetkinlik kazandırmaya çalışıyoruz. Bu konuda daha fazla gayret etmemiz gerekiyor. Artık çocuklarımız yetkinlik üzerinden hayata hazırlanmalıdır” açıklamasında bulundu. 
Araştırma üniversitelerinin çalışmaları ve verilen desteklere yönelik açıklamalar da yapan YÖK Başkanı Özvar; “Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerin birbirine benzemesini istemiyoruz. Her üniversite güçlü ve rekabetçi alanlarıyla ön plana çıkmalıdır. Her alanda en iyisi olmaya çalışmak, beyhude bir gayrettir. Ancak güçlü alanların üzerine gitmek ve üniversitenin kaynaklarını bu tarafa yönlendirmek çok daha akıllı olacaktır. Araştırma üniversiteleri de bu farklılaştırma politikasının bir uzantısıdır. 23 üniversite bu kapsamda YÖK’ün desteğini alıyor. Araştırma üniversitelerine geçen yıl ayırılan bütçe 500 milyon TL’yi geçti. Bu yıl daha çok olacak.
Konuşmasının sonunda Türkiye’deki yabancı öğrencilerin durumu ve bu konuda gerçekleştirilen spekülasyonlara da açıklık getiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar; “Son zamanlarda uluslararası öğrencilere yönelik ayrımcı, ırkçı, aşağılayıcı ve töhmet altında bırakan paylaşımlar olduğunu görüyoruz. Bunları şiddetle kınıyoruz. Avrupa’da Türklere karşı yapılan ayrımcılığı, çifte standardı eleştiren bir takım insanların uluslararası öğrenciler söz konusu olduğunda aynısını onlara yapması dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Ancak benim inancım şudur ki; laboratuvarda geliştirilmiş bu yabancı düşmanlığı tohumu, Anadolu topraklarında yeşermez. Bu konuda üniversitelerden istirhamımız lütfen öğrencilerinize sahip çıkın. Türkiye’de bugün 330 bini aşkın öğrenci okuyor. Bu öğrencilerin yüzde 5’e yakını bursludur. Yüzde 95’i ise kendi imkanlarıyla burada okumaktadır. Kendi imkanlarıyla Türkiye’de üniversiteye gelen çocuğa ayrımcılık yapacaksınız, derisinin rengine bakacaksınız, sosyal medyada bunların burada ne işi var diyeceksiniz. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Bizim toplumumuzda bunların telaffuz bile edilememesi gerekmektedir. Yükseköğretimin uluslararasılaşması Türkiye’nin kalkınma planına girmiş temel stratejik hedeflerinden bir tanesidir” şeklinde konuştu. Başkan Özvar, akademisyenlere kampüste, fakültelerde, derslerde yapılabilecek en ufak ırkçı olaya müdahale etmeleri ve bu konuda hassas davranmalarını istedi. 
Programda konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise yer aldıkları araştırma üniversiteleri ligi içerisinde daha üst sıralara tırmanabilmek adına ellerinden gelen mücadeleyi vermeye devam ettiklerini belirtti. Mevcut şartlarının iyileştirilmesi için de çabaladıklarını kaydeden Rektör Yılmaz; “Biz imkanlarımız doğrultusunda içerisinde yer aldığımız araştırma üniversiteleri sıralamasının içerisinde yer almak ve daha çok çalışarak sıralamada yukarılara çıkabilmek istiyoruz. Eksik yönlerimiz de var iyi olduğumuz yönler de var. Şikayet etmeden, gayretli bir şekilde çalışıyoruz. Heyecanımız ve isteğimiz de var. Daha iyisi için tüm akademik ve idari personelimizle ve hatta öğrencilerimizle birlikte mücadele ediyoruz. İnşallah çok daha iyi noktalara geleceğiz” diye konuştu. 
YÖK BAŞKANINDAN İYİ HEKİMLİK MERKEZİNE ÖVGÜ
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, senato toplantısının ardından BUÜ İyi Hekimlik Uygulama ve Simülasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Tıp Fakültesi bünyesinde hizmet veren merkezi geçen Başkan Özvar, gerçekleştirilen uygulamalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Özvar; “Bursa Uludağ Üniversitesi’ndeki bu merkez, tıp eğitiminin niteliğinin yükseltilmesi ve öğrencilerin mesleğe çok daha hazır bir şekilde mezun edilebilmesi adına son derece kıymetli bir görevi yerine getirmektedir. Üniversitelerimiz her geçen yıl modernleştirdikleri akademik ve bilimsel altyapıları sayesinde uluslararası eğitim başarısı anlamında üst basamaklara tırmanmaya devam etmektedir. İyi Hekimlik Uygulama ve Simülasyon Merkezi’ndeki bu başarılı eğitimden dolayı tüm üniversite ve fakülte yöneticilerimizi tebrik ediyorum” dedi.
YÖK Başkanı Özvar ve beraberindeki heyet, BUÜ Rektörlüğüne de gerçekleştirdiği ziyaretin ardından üniversiteden ayrıldı. 
EHA - Yılmaz Efe - Bursa